27 Ekim 2011 Perşembe

İbretlik Sözler

İBRETLİ  SÖZLER

“Ateşin kuru odunu yakması, insanın sevaplarını mahvetmekte gıybetten daha suratlı değildir.”
(Hadis–i Şerif)




“Hanımının yanında yabancı kadınlardan bahsetme. Çünkü senin yabancı kadınlardan bahsettiğin gibi o da yabancı erkeklerden bahsetmek cesaretini gösterir.” (İmam–i Âzam)



“Her öğrendiğim bilgiyi diğer insanlara da öğretmeyi elbette arzu ederim. Ama beni övmemeliler. Aldığım sevap bana yeter.” (İmam Şâfîî)



“Cimrilik insanın kendi elinde bulunanı vermeyişidir. İhtirasla karışık eli sıkılan ise, hiçbir şeye kanaat etmeden tüm insanların ellerindekini kapmayı istemektir.” (Tâvus Bin Keysan)



“Zenginlerle sohbet ederken aziz, fakirlerle sohbet ederken zelil ol. Zira zenginlere karşı izzetli davranman tevazû, fakirlere karşı zilletli davranman şereftir.”
(Ebû Osman Hîrî)

“Allah’a dost olan, hiçbir şekilde dünyaya dost olamaz; dünya dostu olan, asla Hakk’ın dostu olamaz.”
(Ebû İshak)

“Tasavvuf, dostun kapısı önünde diz çöküp eşiğine baş koymaktır, kovsa bile.”
(Ali Rûdbârî)


“Kişi, şu dört hasletten gâfil olmamalıdır: Birinci doğru söz, ikinci doğru iş, üçüncüsü samımı dostluk, dördüncüsü emanete sadâkatla riayetkâr olmak.”
(Ebu Ali Sakafî)
 



“Yazık! Bin kere yazık! Bilerce, ağyâr, reis, serdâr, bey ve yakışıklı genç gaflet kefeniyle hasret toprağına gömülmüşler ve bunlardan br tanesi bile dinin başbuğu olmaya lâyık değil.” (Ebu Hasan Harakânî)
 



“Haramı terk eden cehennemden kurtulur, şüpheli olan şeyleri terk eden cennete gider, helalın fazlasını terk eden Allah’a erer.” (Ebû Ali Dekkâk)




“Dünya bir deryâ, âhiret sahil, gemi takva, bütün insanlar da yolcu.” (Ebû Ya’kub İshak)
“Bir Müslümanın, kardeşine üç günden fazla küskün durması helal olmaz, ancak kötülüğünden emin olamayacağı bir kimse ise, o zaman helal olur. (Hadis)
 




“Gıybet edecek olursam, anamdan başkasının gıybetini etmem. Zira böylece sevaplarım anama yazılmış olur” (Şeyh Sadi) “Dünün geçti, yarınında belli değil, öyleyse bugününü iyi değerlendir.”(Hz. Ali)
 



“Bir kötülüğü beğenen, onu işleyenden daha kötüdür.” (Şemseddin Sami)
 

“Kul, Allah’ın sevgisini tattığı zaman, Allah onu kendi kusurlarına mutalı kılar. Böylece o, başkalarının kusurlarını görmez olur.”
(Rabia el-Adeviyye)




“Kur’an şifadır. Fakat şifa, suyun geldiği boruya tabidir. Pis borudan şifa gelmez.” (Aldülhakim Arvasi)
 



“Müslüman bir aileye bir ay, bir hafta ya da Allah’ın dilediği bir zaman bakmak ve geçimini temin etmek, hac üstüne hac yapmaktan daha faziletli, daha güzeldir.” (İbn Abbas)
 

“Üç şey vardır ki, insanoğlunun yüceliğini gösterir. Musibetten şikâyetçi olmamak, ağrıdan dolayı sızlanmamak ve diliyle kendini övmemek.” (Ebu Derda) “Hak meşakkatli ve zordur. Batıl ise, kolay ve tatlı görünür. Nice zevkler var ki, ardında upuzun bir keder bırakır.” (İbnı Mes’ud)
 




“Dikkat ediniz, uyanınız! Nice elbisesini parlatan cilalayan vardır ki dinini kirletmiştir. Ve nice kendini üstün görüp gururlanan vardır ki, şahsiyatını yerle bir edip eskitmiştir.”
(Ebu Ubeyde)




“Allah rızası gözetilmeyen sözde, Allah yolunda harcanmayan malda, cahilliği yumuşaklığına galebe çalan kişide ve Allah yolunda kınayanın kınamasından korkan kulda hayır yoktur.”
(Ebu Bekir)

“Buluşup el sıkışan iki müslüman yoktur ki, ayrılmadan önce Allah onları bağışlamasın.”  (Ebû Dâvud)



“Biriniz bir oturma yerine girince selâm versin. Oturmak isterse otursun. Kalkarken yine selâm versin. Çünkü birinci selâm ikincisinden daha üstün değildir.” (Ebû Dâvud)




“Bir topluluk bir yere vardıklarında, içlerinden birinin onlara selâm vermesi yeterli olur. Oturanlardan birisinin onlardan selâm alması yeterlidir.”  (Ebû Dâvud)




“İçinizden hiçbir kimse yoktur ki, bana selâm gönderdiği zaman, Allah onu benim ruhuma ulaştırıp da ben onun selâmını almayayım.”  (Ebû Dâvud)



“Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir!” (Tirmizî)
 

“Kim insanların kendisi için ayağa kalkıp saygı göstermelerini isterse, ateşteki yerine hazırlansın.”  (Ebû Dâvud)

“Birbirinizle el sıkışın ki, kalplerdeki düşmanlık silinsin. Hediyeleşin ki, birbirinizi sevesiniz ve aradaki dargınlıklar böylece kalksın.”  
(İbni Mâlik)


“Selâm, konuşmaktan önce gelir.” (Tirmizî)




“Evladım! Evine girince selâm ver ki, selâmın hem sana, hem de aile halkına bir bereket olsun.”  (Tirmizî)




“Binekli yürüyene, yürüyen durana, az olanlar çok olanlara, küçük büyüğe selâm verir.” (Buhârî)
 



“İhtiyara, sırf yaşından dolayı hürmet eden hiç kimse yoktur ki, Allah da ona yaşlandığında saygı gösterecek birini ihsan etmesin.”  (Tirmizî)
 İBRETLİ  SÖZLER
Âdemoğlunun her konuştuğu yalan, kendi aleyhine yazılır. Ancak iki Müslüman arasını bulmak için konuştuğu yalan yazılmaz. (Hadis-i Şerif)

NMüslüman’ın kusurlarını gizleyen kimsenin, Allah Teala dünya ve ahirette kusurlarını örter. (Hadis-i Şerif)

İnsanı vaktinden önce yıpratan bir şey varsa, o da tembelliktir. (Hazreti Ali)

Uğradığın dertlerden mahlûkata şikâyeti bırak! Merhametliyi merhametsize şikâyet etmiş olursun.
(Hazreti Hüseyin)

İnsanların düşmanlığını kazanmayı hafife almak, akıl noksanlığına delildir.
(İmam-ı Şa’ranı)

Kul, Allah’ın sevgisini tattığı zaman, Allah onu kendi kusurlarına mutalı kılar. Böylece o, başkalarının kusurlarını görmez olur. (Rabia el-Adeviyye)

Gece ve gündüz, ikisi deseni tüketiyor. Sen de onları tüket. (Ömer bin Abdülaziz)

Dünya sevgisi, insanın kalbinden imanın tadını çıkarır.
(Malik bin Dinar)

Sabır acıdır, ama tatlı meyvesi vardır. (Şeyh Sadi)

Vücudumda yüz dil olsa da yine, şükretmiş olamam nimetlerine.
(İmam-i Rabbani)

Şu yalan dünyanın sonu iç imiş. Akşam gelüp konan sabah göç imiş.
(Pir Sultan Abdal)

Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın. (Mevlana) 

Zühd; kalbin mal yerine, onu yaratanına döndürmektir.
(Şibli)

Serkeş bir hayvanı aç bırakmakla zabtedip onu idare ettiğin gibi nefsine de ancak onu aç bırakmakla hâkim olabilirsin. (İmam-ı Gazali)
İBRETLİ SÖZLER

 Gözü olmayana sen bir varlığı istediğin kadar tasvir et 


Hapisteki adama diyorsun ki hadi gidelim gezmeye.


Yalnızlık,olgunlaşmamış kişi ile oturmaktan daha hayırlıdır.
                                                                         Hz.Ömer (R.A.)


Şu iki haslet kimde bulunursa kemale erer;
İnsanların elindekine göz dikmekten kurtulmak,
İnsanların ezalârına karşı tahammül etmek.
                                                                        Eyyüb-Es-Sahtiyani (Rah.A.)

Alelâde otlar iki ay içinde yetişir,fakat,kırmızı gül ancak bir yılda yetişir,gül verir.
                                                                       MEVLANA Celâleddin Rûmi (Ks.)
Rezil kimselerin saltanatı, kâmil insanların âfetidir.
                                                       Hz. Ali (R.A.)
Bir hatalı işde başarı kazanır, sevinirsen; bu sevincin, yaptığın hatadan daha büyüktür.
                                                     Abdullah b. Abbas (R.A.)

Adam olmayanın eline bir mal, bir mevki geçti mi, herkesten önce kendi rezilliğini dinleyen kendisi olur.
                                                      MEVLÂNA Celâleddin-i Rûmî (K.S.)



Halkı rencide eden âlemde,  Kendi rencide olur son demde.
                                                          Şeyhülislam Yahyâ


Vallâhi kulum, eyliyemem kimseye bühtân,  Hep çektiğim kendi cezâ-i âmâlimdir.
                                                           Şâir Vasfi


Herkesin gözü önünde fenâlık yapan alçaktır. Gizli yaan da kendisinden utanmayan ve Allah’tan korkmayandır.
                                                           Lâ Edrî

Sadakayı lâyık olana ver ki, o da hayır görsün.
                                                            Hz. Ali  (R.A.)


Sadaka, bedenî ibâdetlerden ve nâfile ( yani farz olmayan ) ibâdetlerden üstündür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder