27 Ekim 2011 Perşembe

Nizamülmülk Sözleri

Birbirine elçi gönderen padişahların bütün maksatları, herkesin içinde açıkladıkladıkları haberleşme ve yazışma değildir. Başka yüzlerce küçük şeyler ve maksatları vardır.



Acelecilik, kudretlilerin değil, zayıfların işidir.



Padişah, herhangi bir kimseye büyük bir makam verirse birini gizlice ve makam verdiği kişinin bilmeyeceği şekilde, onun faaliyetlerini bildirmesi için müfettiş olarak görevlendirmelidir.



İtaatkar bir hizmetkar üç yüz evlattan iyidir; zira, evlatlar babanın ölümünü, hizmetkar uzun ömrünü ister.



Sultanın tacının varlığı vezirlik divitine bağlıdır. Divitin kapağını kapatırsam, onun hükümdarlığı da yok olur.



Memlekette olup biteni bilmek padişahın vazifesidir. Yoksa gaflete ve zulme kalkışırlar. Eğer padişah bunu biliyor da çaresine bakmıyorsa, tıpkı onlar gibi zalimdir ve eğer bilmiyorsa gaflete düşmüştür; tembel ve cahildir.



Yükselmiş ve büyük kimseler o makama gelinceye kadar birçok sıkıntı çekmiş olmalıdırlar.



Adalet mülkün temelidir.



İnsanın mükemmelliği ve aklı kızmamasındandır. Eğer kızarsa, kızgınlığının aklına değil, aklının kızgınlığına galip gelmesi lazımdır.



Saraydan birçok mektup yazıyorlar. Çok olana saygı olmaz. Mühim bir iş olmadıkça saraydan mektup yazmasınlar.



Elçiler kusur arayıcıdırlar. Gönderildiği memleket ve padişahında kusur olan ne şeyler olduğuna bakar dururlar ve sonra o padişaha bu kusurlardan dolayı ayıplama va baş kakıncı gelir.



Din ve padişahlık kardeş gibidirler. Memlekette ne zaman bir karışıklık olsa, dinde de bozukluk olur; kötü din sahipleri baş gösterirler. Ne zaman ki din bozulur, memeleket de karışır, fesatçılar kuvvetlenirler, padişahı güçsüz bırakırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder